ALİ HOCA
 
  anasayfa
  Hayatı
  Hatıralar
  şiirleri
  ali hocanın resimleri
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  oy ver
  katıl
  biz
  oy
  ali hoca ilahiler
  yeğenleri
şiirleri

 

RAMAZAN 

İşte geldi mü’minin beklediği ramazan,                      Ayırt edilir bugün inanan, inanmayan,

Akşam olunca herkes çekilir evlerine,

Yemekler yenilince kan gelir yüzlerine,

Biraz dinlenme faslı ondan sonra teravih,

İşte şimdi gerçekten ramazan oldu sahih,

Teravihten dönünce cemaat üçer beşer,

Sahur vaktine kadar rahat bir uyku çeker,

Zurna sesi duyulur, sahur vakti olunca

Yastıktan kalkar başlar, davullar vurulunca,

Sahurluk da yenince gençler ve ihtiyarlar,

Kur’an ı hatim için camide toplanırlar.

Hafızlar okumaya başlayınca sırayla,

Sahifeler çevrilir parmakların ucuyla,

Herkes dikkat kesilir çünkü okunan Kur’an

Toplanmıştır cemaat feyz almak için ondan,

Sonra bitince bir cüz okur sabah ezanı,

Mü’minler sükun ile hep birden dinler o anı

Artık kılınır namaz imam efendi önde,

İşte böylece iman tazelenir her günde,

Bir ay dolunca ramazan sona erer

Gafiller ,biçareler ömrünü heder eder,

Allah nasip eylesin tekrarını görmeyi,

Budur YaRabbi! Senden mü’minlerin dileği.

                                                  ALİ KOÇAK

 



                  ÖMRÜM    

Kır düştü saçlarıma geldi ömrün hazanı,

Evvelce düşünmedim şimdi geçti zamanı.

Beyhude uçtu günler kışı bahar sandım,

Meğer değilmiş öyle, nice nice yanıldım

Hayalim bir kuş gibi daldan dala konardı

Kah dağların başında, kah düz yolda koşardı

Bazen çıkar semaya her yanı seyrederdi,

Dilerse gönlü şayet hemen yere inerdi,

Ben böyle dolaşırken

Çoklar hakka erişti,

Toparlanayım derken ecel geldi yetişti

Pek çok esef eyledim ettiğim günahlara,

Çok kusurlar işledim sığmaz pek heseplara.

Bitti tükendi yaprak, hayatın defterinde,

Artık kalmadı takat titreyen dizlerimde.

Gün batmak üzeredir ömrümün akşamında

Bir daha doğmaz güneş; ne bu gün, ne yarında

                                 
                         ALİ KOÇAK

   NEFSİM


Bu nefsimin elinden

Usandım dilinden
Günahların kirinden,
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Utanmak ona ardır ,
Can elinden bizardır
İşleri hep zarardır
Kurtar Allah’ım kurtar.
 
Ne dersem kar eylemez
Hak dilinden bilemez
Nasihat hiç dinlemez
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Hep kendini beğenir,
Masivayla eglenir
Günahlara belenir
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Yıllardır esiriyim
Ne ölü ne diriyim
Ben şaşkının biriyim
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Aşkın ile yanayım
Nurlarına kanayım
Sana kurban olayım
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Zikrinle meşgul eyle
Lütfeyle irşad eyle
Rahmetle kerem eyle
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Kolaydır her şey sana
Ağlarım yana yana
Rabbim rahmeyle bana
Kurtar Allah’ım kurtar
 
Ali der ki ideyim
Ben bu ilden gideyim
Ten kafesin nideyim
Kurtar Allah’ım kurtar
                              ALİ KOÇAK


              KIŞ MEVSİMİ

Kış mevsimi gelince hüzün çöker evlere

Baharın güzelliği destan olur dillere

Lapa lapa kar yağar soğuk rüzgarlar eser

Böylece günlerimiz çoğu neş’esiz geçer

Bazı evlerde yanar soba yada kalorifer

Fakir evin çocuğu ağlayıp boyun büker

Zengin çocuğu giyer kat kat güzel elbise

Fakir eline geçmez sıcak bir çorba bile

Kışın yağan yağmurlar bazen şiddetli olur

Fakir evin çatısı şıp şıp damlayıp durur

Kimi evler sellerin şiddetinden yıkılır

Keşanelerde zengin neşe ile kırılır

Kış gelince fakirin yüzü hiç gülmez olur

Keşke bahar gelse der, ne iyi olur

Nihayet sayılı günler birer birer tükenir

Baharın müjdecisi göç eden kuşlar gelir

Can gelir ağaçlara, kırlar otla bezenir

Gül açar, sümbül açar artık bülbül seslenir

Fakirin yüzü güler, çünkü bahar gelmiştir

Izdırap dolu günler bir nebzecik dinmiştir

Mevsimler işte böyle durmadan tekrarlanır

Günler biter, ay biter, senelerden iz kalır

Bu tekrarın içinde sonsuzluğa bir yol var

         Bu kışın son deminde gelecek mutlak bahar

                                                    Ali koçak

 
   
Kuran_ı Kerim