ALİ HOCA
 
  anasayfa
  Hayatı
  Hatıralar
  şiirleri
  ali hocanın resimleri
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  oy ver
  katıl
  biz
  oy
  ali hoca ilahiler
  yeğenleri
Hayatı

                                      
         Ali hocanın hayat hikayesi

 Kendisi anlatıyor,                      

            Ben 15 temmuz1932de adıyaman imam ağa mahallesinde küçuk bir evde  doğdum. Babamın adı Osman Nuri annemin adı Feridedir.Kardeşlerim Receb ferdi, Yücel, Atiye, Suzan, bunlardan Receb( ) yücel(  ) tarihlerinde vefat etmişlerdir.Orhan adında iki tane , Şerif adında iki tane olan kardeşim ise küçük yaşta ölmüşlerdir. Atiye dul kalmıştır.Üç tane çocuğu vardır. Suzanın ilk evliliği başarısız olunca 2. evlilik yapmıştır.Biri ilk kocadan olmak üzere toplam 5 çocuğu vardır. Recebin 5 çocuğu yücelin 4 çocuğu vardır.

           1940 yılında Adıyamanın tek ilk okulu olan Cumhuriyet okulunda ilk okula başladım. 4.sınıfa kadar notlarım iyi seyrederken 4.sınıfta derslerimi aksatmaya başladım ve ikmale kaldım.Sonbaharda açılan ikmal imtihanında da başarısız oldum ve sınıfta kaldım.

           1943 yılında Maltya'ya göç ettiğimizden ilk okula Adıyamanda devam   edemedim. Malatyada bir sezon devam ettikten sonra aynı yılın yaz başlangıcında Sürgü'ye göç ettik. Orada 4 ay kaldıktan sonra tekrar Adıyaman'a geldik. Böylece ben okula devam edememiş ilkokulu bitirememiştim. Adıyamanda kaldığım süre içerisinde yaz aylarında tatil süresince ayakkabıcılık ve kuyumculuk çırağı olarak  devam ettim. 

               1945 yılında babamla birlikte Adana'ya çalışmak üzere gittik. Ben yine kuyumculuğa devam ettim. Babam da kendi mesleği olan gömlek ve picama terziliğiyle meşkul oldu. Tabiki ben çırak babamda işçi olarak. 8 ay kadar Adanada geçirdiğimiz  süreçte çok sıkıntılı günler yaşadık.Hatta aç kaldığımız günler bile oldu. Babam rahmetlik işini pek bilen insan olmadığı için (çok zeki olmasına rağmen) 8 ayın sonunda 5 parasız yol parasını bile çok güçlükle temin ederek Adıyamana döndük.

                1947 yılında Gaziantep'e göç ettik. Orada 5 sene kaldığımız süre içerisinde bir box kulübüne bir süre devam ettim. Bu arada  pratik olarak keman öğrendim. Yağlı boya , tablo yapmaya merak sarmıştım

                 1952 yılına kadar bir iki manufatura mağazasında tezgahtar olarak çalıştım. Sonunda 1952 yılında "tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır." misali biz de Adıyaman'a döndük.

                  1953 yılının 2. ayının 25'inde askere gittim. İstanbul Boğaziçi Anadolu Kavağında 2 yıl askerlik yaptıktan sonra İstanbul Beyoğlu Kule dibinde gömlek-picama dikimcisi olan bir yahudinin yanında işçi olarak çalıştım.Sonra olumpiyat spor malzemeleri imalat hanesinde bir ay kadar dikimci olarak çalıştım. Daha sonra bazı nedenlerden dolayı Ankaraya gittim. Orada birisiyle bir müddet ortak çalıştım(aynı iş: gömlek-picama). Fakat başarısızlıkla neticelendiği için Ankara yeni şehirde bir pasacda gömlek-pijama işçiliği yaptım. Daha sonra Dışkapıda yeni açılmış bir pasajda bir dükkan açtım.  ne yazık ki oradan 2 ay geçmeden  pasaj istimlak edildi. Ve ben oradan çıkmak mecburiyetinde kaldım. Bu arada annem, babam ve diyer kardeşlerim Ankaraya hicret ederek yanıma gelmişlerdi. Daha sonra Ankara Yanimahalle altına  durakta bir apartman altında bir dükkan kiaraladım. Ve orya taşındım. 
                 
                   2,5 yıl kadar o dükkanda çalıştım.Ancak yine işler ters gitti.Ankara Mamat'ta meydana gelen sel felaketi Kazıkiçi bostanlarında kirada oturduğumuz evi oturamaz hale getirdi. Eşyalarımızın çoğunu aldı götürdü. Bir kısmını da işe yaramaz hele getirdi. Bu yüzden annem, babam ve kardeşlerim tekrar memlekete yani Adıyamana dönmek mecburiyetinde kaldılar. Bende elimdeki almış olduğum işleri bitirip sahiplerine  teslim ettikten sonra Adıyamana döndüm. Bu dönüş  benim hayatımın seyrini deyiştirdi. Bu arada bazı kimselerle ve onlar vasıtasıyla da risale-i nurlarla tanıştım. Bu  esrler beni düşünmeye, gerçek doğruyu bulmaya ve benim nerden gelip nereye gittiğimi araştırmaya sevk etti. Geçimimi baba mesleği olan gömlek-pijama terziliğiyle sağlamaya çalışıyordu. Henüz evlenmemiştim. 
                  
                    1960 ihtilalinden sonra inanan kesim üzerinde zaten var olan baskı daha şiddetlenmiş, tutuklamalar başlamıştı. 3-5 arkadaş bir araya gelip bir yerde, bir çay sohbeti yapamaz duruma gelmişti. Her ülkede biri birine muhalif guruplar olduğu gibi ülkemizde de muhalif gruplar inanan kesim üzerinde uygulamaya çalışıyordu. bu arada istemeyenler tarfından yapılan ihbar ve ispiyon neticesinde beni de göz altına aldılar. Kısa bir sorgulamada sonra serbea bıraktılar. Bu arada ben hem risale-i nurları okuyor kelime kelime sözlüğe baş vurarak Türkçemize girmiş olan arapça ve farsça olan kelimelerin anlamını öğrenmeye çalışıyordum. bende bilgi edinmeye karşı bir doyumsuzluk baş göstermişti. mütemadiyen bilmediğim şeyleri örenmek istiyordum. fakat maeslğim bana ilimle meşkul olma fırsatı tanımıyordu. Bu arada ben kuranı öğrenmiş ara sıra bazı camilerde fahri müezzinlik yapıyordum. Böylece 10 sene geçmişti.                                                         

                      1970'de açılan müezzinlik imtihanını kazanarak Adıyaman Hoca Ömer Camiinde müezzinlik görevine başlamıştım. Bu süretle ilimle meşkul olabilme zemini elde etmiş bulunuyordum. Çünkü zaman ve  zemin artık müsayitti. Bir kış boyunca orada görev yaptıktan sonra istediğim üzerine  imam  Ağa camiine nakledildim. 5 seneyi tamamladıktan sonra  Dursun Çavuş Cami-i yapılınca oraya naklimi istedim.  

                      1993 te emekli oldu ve kendini ALLAH'a adadı.
öğrenciler ve çocuklarla özel ilgilendi. Kur'anı öğrenmeleri ve islamı sevmeleri için özel çalışmalar yaptı.
                      2014'te aralık ayının yedisinde pazar sabahı hayata gözerini yumdu. ve arkasından kendi elleriyle yetişdirdiği ve gönüllerini kendine bağladığı torunlar,yeğenler,öğrenciler ve arkadaşlar bıraktı.
                       ALLAH KENDİSİNDEN RAZI OLSUN
HATIRLADIKÇA DUA EDELİM
ALLAH RAHMET EYLESİN
BİZ ONDAN RAZI OLDUK, ALLAH DA ONDAN RAZI OLSUN.

                                                                                                    AİLESİ



                                              

                   

               

                        

 
   
Kuran_ı Kerim